18 Mayıs 2009 Pazartesi

ANTİKA ŞEHRİ




Hani alışılmadık davranışlar sergileyen birini gördüğümüzde (ne antika adam) deriz.. Ya da kanımız ısınmadığı birisinden (pek bir antika) diye bahsederiz..Az bulunur olduklarından olsa gerek.Brüksel ise kelime oyunu yapmadan ,gerçekten bir antika şehri.Tabi antika ile eski eşya ayırımını da iyi yapmak gerekiyor. Sanatsal değeri bulunan eserlerin çoğu dükkanlarda sergileniyor ama ortam bununla sınırlı değil.Herkesin bütçesine uygun eski dönemlere ait eşyaların satıldığı dükkanlar var. Hatta sadece benim oturduğum semtte bunlardan tam 3 tane var. Neler yok ki , biblolar , bardaklar , çanaklar , tablolar. Sanıyorum eski eşyaya meraklı bir millet bu Belçikalılar.Di yorum ya (pek antika bir kent ) diye (haha )Ayrıca hemen hemen her semtte kurulan bit pazarları var.Hatta bunlardan bir tanesi 1919 dan bugüne kadar hergün kuruluyor. Evet yanlış okumadınız hersabah 07 den öğleden sonra 14 'e kadar açık bir bit pazarı var.Place Jeu-de-Balle isimli meydanda kurulan açıkhava pazarında eski biblolardan,tabak çanağa, plaklardan ,şapkalara kadar ne isterseniz var. Böyle yerleri gezerken hep aklıma bir dönem filmi ya da tiyatrosu için kostüm arasa insan, neler bulur diye geçiyor.Bizim de bir Pazar sabahı yolumuz bit pazarına düştü. Alacak pek birşey bulamadık ama kalabalığı izlemek ilginçti.

Hiç yorum yok: