4 Kasım 2008 Salı

MÜJDE BÖCEĞİ


Herkesin bir uğurlu böceği var mıdır bilmiyorum ama benim var..Öyle çok ansiklopedi falan karıştırıp da bulmadım,aslında o gelip beni buldu.Geçen yıl bir yaz akşamı pencereden girip ayağıma konmuştu.ben de korkmadan geri uçsun diye neredeyse bacağımı pencereden dışarı sarkıtmıştım..O Peygamber Böceği bana geldiğinde artık onu seveceğimi biliyordum..O günden beri de en sevdiğim böcek o..Kimilerine göre Yusufçuk ;kimilerine göre Dragonfly .Benim kulağıma ise İspanyolcası hoş geldi..Libelula..Ne güzel değil mi.?? Hani Pan'ın Labirenti diye bir film vardı.Belki oradan sevdim,kendi labirentlerimin sonundaki naif dünyaya uçmasına izin verim. Kimbilir..Niye anlatıyorum bütün bunları? Kapılarım kapalı yaşıyorum.Halen her olaya Türkiye'den gelmiş gibi bakıyorum.Gelin biraz paylaşayım..
DUYGUSALLIĞA YER VAR MI
Gündemde malum yarın açıklanacak AB ilerleme raporu var.AB bakış açısından son bir yılda yapılanların fotoğrafı gibi adeta.Neyse efendim,rapordan bir gün önce Komisyon üyesi bir toplantıya katıldı. Biz de gittik. Sözün bir yerinde dedi ki Türkiye Ab'nin yedinci büyük ticaret ortağı.AB nin küresel piyasada rekabeti için Türkiye anahtar role sahip. Sonra da ekledi. yarın ilk kez raporda Türkiye ''işleyen bir piyasa ekonomisi'' olarak geçecek.. İşte ben de o anda boş bulundum..yanımdaki Türk gazeteciye dedim ki.. Bu nasıl şey.. Eğer bir ülke AB nin 7 inci ticari büyük ticaret ortağı ise ;sanki lütuf gibi ;ilk kez işleyen pazar ekonomisi olarak yer alacak demek ne kadar büyük bir müjde??Oysa şunu da belirtmeli.Bir ülkenin üye olması için ondan ''işleyen pazar ekonomisine sahip ''olarak bahsetmek gerekiyor. Yani hukuki olarak bir puan cepte anlamına geliyor. Ama benim takıldığım bu değil.Burada kurulan cümlelerdeki kulağıma gelen boşluk..Oysa yanılmışım..O arkadaş bana uzaylı gibi baktı.. Ne demek.Resmi olarak kayıt altına alınıyor..25 yıl önce katırlar Anadol otomobilleri yiyordu gibi laflar..Ben kendimi anlatamadım ve sustum. Duygusal olduğuma karar verdim. Belki de burada durmuyorum hala.. Hala Türkiye'de duruyorum gibi geldi..Buradaki müjdeleri yeterince anlayamadığıma kanaat getirdim.Belki anlamam için bir müjde böceği lazım kimbilir..Onu da inanmayacaksınız dün buldum.
LIBELULA
Dün akşam iş çıkışı banyoya havlu asmak için duvara yapışan askılık almam gerekiyordu. En sonunda bulduğuma sevinerek mağazadaki kasaya yöneldim.Ve orada karşımda duruyordu. Gayet basit plastik bir kaide üzerine konulan Müjde böceği bana bakıyordu.Hatta pille çalışan bu Çin malı böcek alttan yanan değişken ışıkla renkten renge geçiyordu. Fiyatı bir buçuk avroydu.anlayacağınız o kadar kötü bir üretimdi ama bir o kadar da anlamlı bir zamanlamaydı.. Hiç düşünmeden aldım. Eve gelip ışıkları söndürdüm sonra böceğimin önce mavi sonra kırmızı,mor,yeşil,pempeye dönmesini seyrettim. Çok komik ama mutlu oldum.Evimin yeni bir konuğu var artık. Müjde böceğinin evde durması beni mutlu ediyor.Belki kendi labirentimin derinliklerinden ihtiyacım olan ışığı bana geri verir kimbilir..

3 yorum:

Adsız dedi ki...

yeni ev arkadaşın da hayırlı olsun:)
şengül

Adsız dedi ki...

VALLA
bebeliğimizde bizim avrupalı olduğumuzu söylediler
gençliğimizde bunu birtek bizim söylediğimizi gördük
şimdilerde ise "dur bakayım ağızlarıyla kuş tutun desem amuda da kalkar mı bu Türkler!!?" diyenleri duyuyoruz...
ve zaten masa başında kaybetmeyi milli özellik olarak kabul eden Bizler için kelime oyunlarına verdiğin tepki normaldir...

o kullanılan "işleye bilen ekonomi" lakırtısının pek önemi yok.
hacim potansiyel zenginlik jeo-ekonomi-politik-loji'de ispanyadan sonra birliğe üye olanların hangisinde var derim RAHVAN GİTSİN diye eklerim

ve foto-yazı çok güzel :):):)
ama aman oralara uyumsağlamayı unutma ve bakış acını oraya aklını buraya ayarla ki hayatına ekleyeceğin yeni sayfalar olsun veya trt dili ile "BİLGİ VE GÖRGÜNÜ ARTTIR" :)

Unknown dedi ki...

bende de var hemde şehirde yani köyde ki evimizde bile olmuyordu bundan öncede pembe kelerim vardı :)