1 Ağustos 2008 Cuma

HAFTANIN OZETI..




........................................................................................................................................................................
Hani açık denizlerde sert dalgalar olur.. Maharet tekneyi tepetaklak olmadan o fırtınadan geçirmekte saklıdır..Yanılmıyorsam en doğrusu da teknenin burnunu dalgaya dik vurdurmaktan geçer.. Yani yandan ;arkadan darbe almaktansa bodoslama gireceksiniz mücadeleye..Aynen bu hafta benim yaptigim gibi..
YOGUN BİR TEMPO
Zor olacagini biliyordum..İktidar partisinin kapatılma davasında mahkeme sonuçlanacaktı ve Avrupa'daki yansımalarını izlemem gerekiyordu.Buraya gelip hic tanımadığım bir iş ortamına girdikten 1 hafta sonra bununla karşılaşmak elbette beni yordu..Mümkün olduğunca sakin olup ne yapabileceğime karar verdim..Ağustos ayı burada tatil ayı olduğu için kime e-mail atsam tatilde çıktı..Konuştuğum herkes birilerini bulmamın neredeyse imkansız olduğunu söyleyip durdu bana..Ancak yılmadım..Israrla denedim..Ve son gün telefonda Komisyondan bir üyeye ulaştım..Ekranda konuşamam -bakalım önümüzdeki günlerde ne yapabiliriz? falan derken 1 saat sonra dava sonuçlanmasın mı? tekrar aradım adamı..Ve isim vermemek şartıyla ilk yorumumu aldım !! Hemen haberlere telefon bağlantısı yaptık..Özetle bir kez daha düşündüm yaşam hergün yeni sınavlar sunuyor ve sanırım dalgaları aşmak için üzerinden atlamak gerekiyor..
RANDEVULAR
Bu günlüğe yazmadığım son 1 hafta içinde neredeyse hergün kendimi tanıştırmak için randevular aldım..Önce Büyükelçiliğe gittim..Daha sonra TÜSİAD'a ertesi gün NATO'ya..Bütün bu yoğunluk içinde bunu yapmayı önemsedim.Geldiğimi bilsinler tanısınlar istedim.Bunun için en doğrusu da yüzyüze görüşmekten geçiyor.Tek pürüz bu kadar yoğun bir haftaya denk gelmesi oldu ,biraz fazla koşturdum ama olsun.
UNISEX KUAFÖR
Gündem yoğun olunca bu hafta ilk televizyon bağlantısını da yapmış oldum. Tüm bunları tahmin ettiğim için büronun bir üst katındaki televizyon şirketi yetkililerine kendimi tanıtıp önümüzdeki günlerde yayın olabilir demiştim.Neyse sabah arayıp Günün Konusu için bağlantı istediler. Bu kez önümde küçük ama önemli bir konu vardı Kuaför..İstanbuldaki canim dostlarımın aldığı saç düzleştirici odada kalmıştı..Hemen büronun karşısındaki kuaföre girdim..İngilizce bilmeyen hafif tıknaz hafif huysuz sahibi karşıladı beni..Ne öğrendim?? Meğer burada kuaförler de randevulu arkadaşlar!! .. Ağlarsınız.. Neyse bana 45 dakika sonraya randevu verdiler..Adam İngilizce bilmiyordu (meğer İspanyolmuş onu da ben o zaman anlayamadım) içeride saçını kestiren bir bay tercümede bize yardımcı oldu...Evet?? Burada kuaförler unisex... Bir tarafta erkekler karşıda bayanlar saçlarını yaptırıyor. İlk kez gördüm ben de ..Efendim bu bakımlı Kerastese ürünleri kullanan kuaförde saç yıkama ve föne 31 avro aldilar.. Gerisini siz düşünün.. Ya da hemen koşup saçınıza fön çektirin..
EMLAKCİ
Belki inanmayacaksınız ama yine bu hafta içinde 2 kez ev bakmaya da gittim..Diyorum ya Speedy Gonzales bende hayat buldu!! Burada ev bakmak bir ayrı mesai arkadaşlar.. Herşey randevulu.Siz emlakçıyı arıyorsunuz o evsahibini. Öyle geçiyordum bir bakayım tarzı bir yaklaşım yok.Aslında şimdi yazarken düşünüyorum belki bu derece planlı olduğu için vakit buluyor insan.Özetle semtleri daha yeni tanıyorum.Bir karar vermek için biraz daha bakmak lazım.Önemsediğim nokta ulaşım rahatlığı ve semtin güvenliği..Bakalım umarım Ağustos ayında uygun bir yer bulurum..Ev bulmam lazım ev...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Kendini tanıtmak her zaman iyidir. Sadece g.doğu'da kendimizi tanıtack değiliz ya :). Çok iyi yapmışsın.
UNİSEX KUAFÖR : Neden şaşırdın ki??!
Bizim trt'de dahi bu uygulama var.
BİZ OKİ-TOKİ BİRADERLERLE BERABER TRAŞ OLMUYOR MUYUZ?!!! :):):)