25 Temmuz 2008 Cuma

ORTAKÖY'DE KUMPİR..BRÜKSEL'DE MIDYE...

Efendim adettendir ..Bir yere gidildiğinde nesi meşhursa ondan yenir..Bendeniz de öyle yapti.. Hatta turistik gezinin dibine vurup en turistik köşe neresiyse orayi bulup oturdum..en meşhur menü hangisiyse onu istedim..sonra durumu belgelemek icin garsona cep telefonundan fotograf çektirdim.. Daha ne olsun..
CANIM ARKADASLARIM KULAKLARINIZI CINLATTIM!!
Bir haftadir bana afakanlar basinca bu aksam biraz disariya cikmayi dünden aklima koymustum..İsten cikip spor ayakkabilarimi giyip önce metroya indim. Kendime ilk etapta 5 seferlik kart aldim..Kartin her seferi neredeyse tüm toplu tasim araçlarinda 1 saat için gecerli..Neyse iki hat degistirip ismini sevgili Canan'dan duydugum farkli bir semte gittim.. cevremizi taniyalim gezisi..Caddenin ismi LOUISE ..Upuzuuun bir caddede ardi ardina magazalar dizili. Yürüken karsima ne cikti?? ''Le Pain Quotidien'' Sevgili Ozlem'le en son Kanyon'da oturup kahve keyfi yapmistik.. Hoop hemen iceri daldim..Üfürüktü.. Kanyon'daki bin basar..Belki buradaki diger şubelerini test etmem gerekecek.. Neyse yürüye yürüye bütün caddeyi gectim..Biraz da semti ve evleri görmüs oldum.. Vaktim oldukca böyle sondaj yapmam şart.. Sonra caddenin sonundan tramvaya bindim.. Dogruuu Grand Markete.. En turistik bölgeye geldim..
TURİST DIDEM
Gecen Cumartesi TRT ekibi ile dolastigim icin bölgeye gözüm aşinaydı..Tramvaydan inince biraz aşagiya alana yürüdüm.. Ardi ardina cikolata magazalari,dantel satan magazalar; waffle (hani su Anadolu kavaginda yapılan tatli) dükkanlari sizi karsiliyor... sürekli patates kizartmasi yiyen ;bira icen veya dondurma yalayan insanlar yaninizdan geciyor.. Kalabaliktan başinizi alip tepeye baktiginizda binalarin ihtişami ve mimari detaylari sizi başka bir dunyaya goturuyor.. Prag benzeri bozulmamis yanyana yüzlerce yillik binalarin arasından yürüyorsunuz..Ancak Pragdaki o büyülü atmosfer burada y o k gibi.. burada herkes daha hızlı belki hersey biraz daha karikatürize olmus..Dunyaca ünlü karikatür kahramanlarinin anavatani ya belki de ondandir..
MEYDANA HAKİM KÖŞE
Efendim etrafta bir hayli dolastiktan sonra önce Sevgili Gönül'ün önerdigi ''Chez Leon'' restaurantinin önüne geldim..Nevizade benzeri dar sokakta masalar ve ardi ardina midye ve paella lokantalari var..Ancak Chez Leon tiklim tiklimdi.. İceride bir basima oturmak da cazip gelmedi..Bunun üzerine akil hocam kitabima baktim.. meydanda bir restauranti öneriyordu..Gittigimde o da doluydu.. Ancak tam yanında bir baska restaurantta bos masa oldugunu gördüm.. Ve meydanin tam kosesine kuruldum..Biliyordum ki en lezzetli midyeyi yemeyecektim ve muhtemelen kazik yiyecektim ama burada oturdugum sandalyenin kirasi buydu.. Nasil olsa sonra daha lezzetli ve daha az turistik mekanlarda daha leziz yemek örneklerini tadacagima emindim.. Bu gece Turist Didem gecesiydi ve hakkını vermek lazimdi.
MİDYE VE PATATES KIZARTMASI ..
Nedir bu kadar meşhur olan deneyelim görelim dedim..Siyah kocaman bir tencerede kabuklarıyla birlikte ;özel sosları içinde isteginize uygun pisirilmis; midyeler kızarmis patates ile servis yapiliyor.. olay bundan ibaret..Midyeler Kuzey denizinden sanayi atıklarindan uzak midye ciftliklerinden geliyormus..Bir cok farklı soslu isteyebiliyorsunuz..Ben sarmisak soslu istedim.. yarım kilo kabuklu midye kereviz sapı maydanoz ve sogan dogranmis bir su icinde önüme geldi.. İlk midyeyi catalinizla yiyorsunuz..Sonrası içi boşalan midye; ikiye ayrilmadan ;cimbiz misali ; tutularak digerleri yeniyor. Yanında baska minik kapta ise kızarmis patates..ancaaak hersey bitip de dipteki suya kasik salladigizda iş biraz değişiyor.. Midye sarmisak kereviz sapı ve maydonoz karisimi sanki iskembe corbasi gibi mayhoş bir lezzet veriyor.. Afiyetle iciyorsunuz.. Tencerenin kapagi ise kabuklar icin cöp sepeti oluyor..Özetle buna dev deniz cekirdeklerini citlemek gibi diyelim...(haha) bir süre yemek ve siz terapi yapabilirsiniz...Bir de bunn üzerine telefonum caldi..arayan Sevgili Berrin'di..Bir de üzerine bir dost sohbeti.. Daha ne olsun..

5 yorum:

Adsız dedi ki...

e o zaman ben de bu akşam senin için adada yiyeyim midye... turist havasına girmene çok sevindim, öyle oldu mu ortama uyum sağlamak daha kolay sanki.. sevgiler...

Adsız dedi ki...

mikooooo
ben de fenerbahceye gidip resim cektirecegim bir blog acip resmi yayinlayacagim:):):):):)
her noktasini gez ogren geldigimizde ay bilmiyodum sozunu duymak istemiyorum:):):):)

Adsız dedi ki...

:) Sehrin simgelerinden biri şu çiş yapan çocuk heykeliymiş. Biz 14 gün boyunca gezip tozup her eve dönüşümüzde, aaa o heykeli görmedik dedik. Bu böylece sürdü. Sonunda artık döneceğimiz için yerini sorup heykeli gördük!
Sana tavsiyem, eğer Yüceller seni gezdirirken göstermedilerse bence kimseye sormadan bir başka turist didem olduğun gün heykeli bulmaya çalış! Belki sen de bizim yüzlerce kez yaptığımız gibi önünden geçtiiin giiittttiiiinn:) (hergün anıp da karşılaştığımızda yaşadığımız eğlenceyi senin de yaşaman için tavsiye ediyorum kimseye sormadan birgün karşılaşmayı beklemeni)

Adsız dedi ki...

leon'da yiyeceğin de aynı senin yediğin restorandakine benzeyecekti, önemli olan midye. Leon biraz turistik olmuş, yer zor buluyorsun! Neyse artık yavaş yavaş "to do" listesi düzene giriyor:)

Gönül

Ben dedi ki...

iste bu midyelerrrrr!!
yummy !! Eh tabi Chez Leon turistik ve de kazik.. Olsuuun!