28 Ağustos 2008 Perşembe

MİNİK HALHAL

Sabah hoş bir selamlaşma oldu hemen paylaşayım..Çalıştığım basın merkezinin güvenlik girişli..İlk kapıyı açtığınızda posta kutularının bulunduğu bir alan sizi karşılıyor..Oradan posta kutusundan gazeteleri ve mektupları alıp bu sefer güvenlik girişine geliniyor.Burada iki kapı ve iki ihtimal var.Ziyaretçiler sağdaki ağır kapıyı açıp güvenlik yetkilisinin önüne çıkıyor.Bina çalışanları ise kendilerine verilen kartı cihaza okutup soldaki ağır kapıdan içeri giriyor..Her ne kadar soldaki kapının üzerinde''kesinlikle kartı olmayanların içeri girmenize izin vermeyin''yazsa da ;bina gazetecilerle dolu olunca ;herkes bir diğerinin kapıyı açmasını bekliyor.Sonra hızlı bir telaşla 3-5 kişi kapıdan ardarda geçmek için sıraya giriyor.Aslında sadece üşengeçlikten ; çünkü her ihtimalde güvenlikçinin önünden geçerken size uzuuun bir 'bonjooouuuur'' diyor.
JAPON GAZETECI
bu sabah posta kutusunu açarken yanımda bembeyaz saçlı bir Japon kadın belirdi.Tam yanımdaki posta kutusunu açtı ve içindekileri yanında getirdiği pazar çantasının içine attı. Sanki semt pazarından yeni gelmiş de ;apartmanına giriyor edasında bir kadın..benim de zaten bu koca çantası dikkatimi çekti. Yoksa daha kahvemi içmediğim için uykumu almamıştım..Neyse bende onunki gibi pazar çantası da olmayınca ;gazeteler mektuplar elimde birikti..Baktım kapıyı açıyor..Hooop ''ben deeee '' diye seslenip ;arkasından içeri.. Ancak çantamı açıp kartımı bulma zahmetinden beni kurtardığı için;ben de onun pazar çantasına yol verdim (haha) Neyse efendim böyle karşılıklı kibarlıklar devam etti. birimiz asansöre girmek için yer verince diğerimiz kat düğmesine basan oldu.. Japonlar kibar insanlar,her hareketinizde teşekkür edip başını hafifçe öne eğiyor..Siz de mahçup olup;içinizden bir kibarlık daha yapasınız geliyor (haha) Tam bizim kata geldik ve ben hazırlanmışım teşekkür edip ineceğim.. Birden ayağimdaki halhalı gösterip
'' Ne güzel '' dedi.
HALHAL
Ben de ayaklarıma baktım..Aslında bu bir çift gümüş halhal benim için yazın gelmesine işarettir.Hani nasıl İstanbul'da erguvanlar açtığında baharın işareti ise;benim de halhalım ayağıma takıldığında yaz gelir..Dolayısıyla yaz bana doğal olarak İstanbul'da gelmişti.Burada her ne kadar 18 derecede yaşasam da ;fikren Ağustos aynının halen yaz olduğuna inancımdan ayağımdan çıkarmıyorum..Gösterdiği bir çift gümüş halhalı yıllar önce Singapurda yaşayan Hintli arkadaşım Ranitha getirmişti. Bir an Japon kadına dönüp '' Hindistan'' dedim..Bunlar ''Hindistan'dan..'' Tekrar beğenisini gösterip ''çok güzeller''dedi..
BİR KÜLTÜR HALKASI
Sonra odaya yürürken düşündüm..İyi niyetle diyalog kurmak istendiğinde o kadar çok neden bulunuyor ki..Hatta fizanda olsa bulunur derler ya;bizimki de Hindistan'dan bulundu.. Japonya'dan İstanbula'a bizi bir ufak halhal bağladı işte..Kendime kahve koyarken ayağımdaki minik kültür halkalarına bir kez daha baktım..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

fazla ara vermesen. ;) hep bu tarz kısa yazılarla tebessüm yaratsan :) bu da yeter....
AMA UZUN YAZILARLA DA ŞEREFLENDİRMEYİ DE İHMAL ETME...